GÖZ KAPAKLARININ, GÖZ YAŞIYLA DOLUP DA TUTAMADIĞIN OLDU MU?

e1fa67_4ecbacb168d24728b270cc7504f63588

İşsizliği bilen bilir zor iştir aslında işsiz olmak. İşsiz aylak aylak dolaşmaktansa kendimiz iş çıkaralım dedik.

Hayatta en çok korktuğum çaresiz kalmaktır. Çaresizi kalmak elinizden bir şeyler gelmemesi ne kadar zordur bilir misiniz?

Siz en son ne zaman çaresiz kaldığınızı hatırlıyor musunuz. Hiç mi? Yoksa hatırlamak mı? istemiyorsunuz?

Neden ne olursa olsun, insanın en korkunç ve yaralayıcı hislerden biridir çaresiz kalmak.

Ben de çok çaresiz kaldım, annemin şeker hasatlığından yıllar içinde organlarının yok olup böbreklerinin iflasında çaresiz kaldım, babamın koca dev adamın ayak kırığından göçüp gitmesin de çaresiz kaldım, üniversiteye giden oğluma son cebimde ki parayı verip eve yürüyerek döndüğüm de çaresiz kaldım.

Bu çaresizliklerim göz kapaklarımın tutamayacağı ve salmasına neden olan yaşlarla dolmadı mı? Doldu elbette.

Yazının başında kendi kendime iş yarattık didik ya. İşte bu işi yaparken dramlara şahit oluyor ve çaresiz babaların gözyaşlarının tıpkı benim ki gibi göz kapaklarının tutamadığını görüyordum.

Acının dili yok, Kürtçe yada Arapça konuşan koca koca adamların ne dediğini anlamasanız da akan göz yaşlarının sizin göz yaşlarınızdan farkı olmadığını biliyorsunuz.

Suriye’de ressam olan bir ailenin yanındayız kamara çalışıyor ve daha önceki babalar da olduğu gibi bu babanın da göz kapakları anlattıkça doluyor ve yaşları tutamaz olduğu anda salıyor göz kapakları.

Çekimlere başlamadan önce aramız da tartışıyoruz babayı tek mi alalım yoksa tek mi? alalım. Ben ailecek alalım derken orta doğuyu ve coğrafyasını benden daha iyi bile yönetmen arkadaşım, eşinin ve çocuklarının yanında ağlayabilir tek alalım demesi aklıma geliyor o an. İyi ki eşi ve çocukları yok çekim yaptığımız o oda da diyorum.

Ortam sessizleşiyor, duvarda 6. sınıf ta okuması gereken 11 yaşında ki kızının yaptığı resme bakıyorum o an. Baba ressam olunca kızda sanki yeteneğini ondan almış gibi.

Bir kavunuz içinden çıkan iki el. Gökyüzüne açılmış yardım isteyen iki el çizilmiş idi. Resim’in mizanseni basit ama bir o kadar da etkiyiciydi. Göz kapaklarım dolan göz yaşlarımı tutmak da zorlanıyor ve boğazıma dolanan bir şeyler beni zorluyordu.

Dünya da varlığı kayıt altında olmayan bu ailenin bu küçük kızı kimliği olmadığı için eğitimine de devam da edemiyordu. Baba ölümden kapıp kaçırdığı iki çocuğundan büyüğü olan kızı için bir kez daha çaresizlik hissediyor du, ama onun göz kapaklarını göz yaşlarını tutamayıp salmasının asıl nedeni yaşadığı çaresizlik travması, ölüm korkusu ve bir daha vatan dediği topraklara dönemeyecek olmasıydı.

Aramızda kültür farkı çok mültecilerle, onları horlayıp, iteleyip, kakarken en son çaresizlikten dolayı göz kapaklarının göz yaşlarını tutamadığın zamanları hatırla. O zaman hayata da bu çaresiz insanlara da farklı bakacaksın.

İşsizken iş yaratıp kendimize parasız tamamen kendi imkanlarımızla bir belgesel çekmeye karar verdik. Bir Kürt Kadın yönetmen ile bir Türk Erkek yönetmenin belgeseli olacak olan “Kuş, Kuş ile Avlanır” belki de hiç yayınlanmayacak/yayınlatılmayacak.

 

Fedai Çakır

14 Eylül 2014, İstanbul

 

 

Bir Cevap Yazın