Etiket arşivi: İhsan Eliaçık

SENİN DİN ADAMIN BENİM DİN ADAMIM

e1fa67_6e1d6933b2b446d1873284ec976ef1c7

Senin siyasetçin benim siyasetçin ayrımına alışık bir toplumuz. Ama senin profesörün benim profesörüm anlayışı da nereden çıktı.

Siyasilerin ağzından çıkan kelimelerin belli bir süre sonra zamanın değişmesi ve güncellikle değiştiğini biliriz ve kanıksamış durumdayız. Bu gün çıkıp meydanlara, basının önüne başka bir siyasetçinin hakkında ağza alınmayacak şeyler söyleyen iki siyasetçinin belli bir süre sonra kol kola girip hiçbir şey yokmuş gibi davranmasına alışık mıyız evet alışığız. Örnekleri bol miktarda Türk siyasi tarihinde mevcut.

Bir profesör olmuş akademik insanların ağızlarından çıkanlara inanmak ve hemen hemen doğru kabul etmek dünyada genel olağan durumdur. Çünkü bu akademik insanlar araştırır ve doğruya yakın görüşlerini kamu önünde açıklarlar. Bu dünyada da böyledir bizim ülkemizde de. En azından geçmiş yakına kadar bizim ülkemizde de böyleydi.

Bu aralar sosyal medyada sık sık rastladığım bir söylemi sizlerle paylaşmak isterim. Şöyle diyor;

Tanrı kurban yerine İbrahim’e fidan gönderipbunu benim için dik” deseydi yeryüzü bugün cennete dönerdi…”

Bu söylem dini inançları kuvvetli insanlar için bir hakaret, ateist insanların söylemi diye algılanıyor olabilir. Hatta bu paylaşımların altında toplum arasında şiddetli din üzerinden yapılan tartışmaları görmek mümkün. Bu tartışmaların hakarete, tehditlere varacak kadar ileri götürenleri de okudum.

Bu ve buna benzer söylemlere birde ülkemizin okumuş profesörlerinin de açıklamalarını okuyunca kurban ve hayvanların kesimi ile ilgili gerçekten toplumun zihninin karıştığı da bir gerçek.

İlahiyatçı yazar İhsan Eliaçık, Kurban Bayramı ile ilgili çok konuşulacak bir yazı kaleme almış. Bu yazısın da Kurbanın yanlış anlaşıldığını savunan ve hayvanların boşa kesildiğini belirten Eliaçık, “Bunun İslam öncesi bir kültürün devamı olduğunu” anlatıyor. (1)

İslam Hukuk Profesörü Hüseyin Hatemibu gün Hacc mevsimi sırasında dahi, kuzu kasabı olmak ibadet değildir mutlak günahtır ve yaşlı hayvan kesimine de gerek kalmamıştır. Allah, kan değil, sevgi istediğini, Hacc Suresi’nde açıkça beyan etmektedir.” (2)

“kurban” adıyla kesilen hayvanların ne eti, ne de kanının Allah”a erişmeyeceğini buyurmuyor mu? (Hacc Suresi, 22/37)

Yine İslam Hukuk Profesörü Hüseyin Hatemi’ye ait olduğu söylenen ama kaynağından emin olamadığım şu sözler ilgi çekici ve haklık payı yüksek;

“Her aile için aylık mutfak masrafının üçte birinin yoksullara aktarılması, kurban demektir. Bu günkü kurban uygulaması ise gaddarlık ve pisboğazlık tezahürüdür. Yahut da: Kısa süreli et tüketim kooperatifleri kurulmasından ibaret olup, ibadetle alakası yoktur.”

Bu yazımı okuyan insanlar elbette beni de eleştirecekler, elbette Eliaçık ve Hatemi Profesörlerin karşı görüşünde olan hocaların da görüşlerini yazacaklar. Onlarda bak bu Profesörde böyle diyor diyecekler. Elbette desinler de ama ben şuna anlam verememekteyim.

Akademik ve araştırmalarla konuşan bu profesörlerin hiç mi haklılık payı yok. Hadislerle değil de ayetlerle açıklamalar yapan bu hocaların hiç mi? Doğruluk payı yok.

Bu soruların cevabını Diyanet işlerinin araştırmalar yaptırıp cevaplaması gerekmektedir. Yoksa bu güne kadar kurban adı altın da günahkar mı? Oluyoruz.

Her bakış açısından da, günahı toplumu yanıltanların o zaman.

Sanırım toplum da senin siyasetçin, benim siyasetçimden sonra senin din adamın benim din adamım ayrımı da olmuş.

İlk ayet: OKU

 

Fedai Çakır

23 Eylül 2015, İstanbul

 

Kaynak:

http://www.radikal.com.tr/turkiye/ihsan_eliacik_bosa_kurban_kesmeyin-1217093http:

//www.yenisafak.com/yazarlar/huseyinhatemi/kurban-ve-kurbet-8375

 

 

 

 

Bayramı Yaşamak

e1fa67_2b2496af67f84ddd883153f960473ad5

Bu gün kimse elimden tutup bayramlık almaya götürmüyor beni uzun zamandır.

Ben büyümek istemdim ki hep küçük kaldım. Tut anne elimden tut baba elimden beni de götürün bayramlık almaya diyor sol yanım.

Büyümeyi red eden bir yanım var, o yüzden koca delikanlı olan oğlumla bile arkadaşız baba oğul ilişkinsin dışında arkada, abi kardeş gibiyiz.

Elimin öpülmesini hiç istemem elimi öptürmeden de öleceğim.

Çocuk geldim yaşlanınca da çocuklaşmıyor mu insan işte ben aradaki dönemi de çocuk olarak yaşayacağım kime ne.

Hem insanın annesi babası yaşamıyor ise bayram sadece bir erkek isim gibi geliyor insana.

Kocaman adam oldum ama hiçbir hayvanı “Kurban” vermedim.

Söylenmesi ayıptır ama bende çok iyilikler yaptım ihtiyacı olan insanlara ve bu gün bir ders verildi bana İlahiyatçı İhsan Eliaçık tarafından. Belki de bundandır benin Kurban verememem.

“Bayram ödevi: ‘Hayvan öldüren öldürdüğü havyana karşılık yoksulları doyursun veya onun dengi oruç tutsun..‘ (Maide;95) Düşünüp, tartışınız.”

 

Fedai Çakır

14.10.2013, İstanbul