Etiket arşivi: Eyüp Lisesi

HALİÇ (ALTIN BOYNUZ)

e1fa67_db3d3b83c7014f35a756c3134ed8ace9
Haliç’in Piyar Loti tepesinden görünümü

Hakkını haklıya vermek bizlere aile içinde öğretilen bir ahlaki görevdir.

Rahmetli Özal’ın “… benim memurum işini bilir” kelimeleriyle ülkenin ahlak anlayışı hızla değişmeye başladığını üzülerek gözlemledim.

Rüşvet, yolsuzluk, adam kayırma o günden bu yana Türk milletinin ahlaksızlık manasından çıkarılıp işini bilir oldu ve normalleştirildi.

Adaletin yerini bulmaması Cumhuriyetin kurulduğundan bu yana devam etmektedir. Maalesef insanlarımız kanunlara, devlete, savcısına, hakimine, avukatına tam olarak güvenip adalet bu ülkede vardır diyemedi/diyemiyor da.

Aslında Hakkını haklıya vermek adalet duygusu ile insanın vicdani bir yanı olması gerekmektedir.

O kadar çok hakkını haklıya verilmediğine şahit oluyoruz ki ben bu yazımda sadece birini anlatacağım.

Ben Orta okul ve Lise yıllarımı Haliç sahilinde olan Eyüp Lisesin de geçirdim. Eyüp Lisesinden mezun olmak benim gibi Eyüplü olanlar için bir onur duyulan hadisedir.

Her ne kadar onur duysak da bizim okuduğumuz dönemlerde Haliç balçıklarla dolmuş ve ağır bir pis koku yayıyordu. Okulda okuyan biz öğrenciler için bunun nasıl bir duygu olabileceğini varın siz karar verin.

Aradan geçen yıllarla 12 Eylül Olmuş ve tek parti olarak Ana Vatan Partisi lideri Turgut Özal başbakan olmuş, İstanbul Belediye başkanı olarak da 1984 yılın da Bedrettin Dalan seçilmiş di.

1984 yılın da Haliç karşılıklı iki sahili de Türkiye’nin sanayisini taşımaktaydı. Sahile sıfır olan bu fabrikalar tüm atıklarını Haliç’e boşaltmak da, ayrıca koca İstanbul’un lağım suları da buraya akmaktaydı. Anlayacağınız iki uçu boklu değnek durumundaydı.

Bedrettin Dalan ve ekibi tabi ki Başbakan Özal’ın da destekleri ile Haliç’in iki yanı askeri Taşkızak Tersane ve Haliç Tersanesinin arazileri hariç tamamen istimlak edilip yıkıldı. O günkü ülkenin mali kaynakları, inşaat sektörünün de geldiği noktayı düşünürseniz bu olay çok zor ve başarılması zor gibiydi. Birde bunlara fabrika sahiplerinin siyasi baskılarını da unutmamak gerek.

Gözlerimle şahit olduğum bu olay gerçekten İstanbul için yapılan en büyük hizmetti. Tabi bu yıkımları yaparken başka bir sorunu da aşmak zorundaydılar. Lağım suyunun arıtılması ve İstanbul’un olmayan alt yapısının yapılaması da gerekmekteydi.

İstanbul belediyesi bir taraftan İstanbul da alt yapı seferberliğine başlamış bir taraftan da haliç kenarında ki tüm binaları yıkmaya başlamıştı. Kısa sürede Lağım sularının bir çoğu arıtma tesislerine bağlandı ve temizlenip Marmara denizin ortasına basılmaya başlandı. Ancak hala yetersizdi.

Büyük bir iş başarılmış ve Haliç’in iki yanı yeşil alanlara kavuşturtmuştur. 1986 Yılında Özal ile çatışmaya girmesiyle Belediye başkanlığı koltuğunu bırakmak zorunda kalan Dalan’ın Perşembe Pazarını kaldırmaya yetmemiş burası o şekilde kalmıştır. Halbuki burayı kaldırmak için Okmeydanın da Perpa iş merkezini kurdurtmuştu.

Nurettin Sözen’in döneminde haliç sahilindeki ve denizde ki çalışmalar yavaşlamış bu dönem İstanbul’da susuzluk, İSKİ skandalı ve sokaklarda çöplerin toplanamaması olarak hafızlara yer etmiştir.

27 Mart 1994 seçimlerinde Recep Tayip Erdoğan belediye başkanı seçilmiş ve Belediyecilik de yeni bir anlayış ve örgütlenmeyle çalışmaya başlamıştır. Bu dönemde arıtma testileri artırıldı ve en önemlisi Haliç Zemininde bulunan balçık eskiden Taşocağı olan Alibeyköy yolunda ki alana borularla basıldı. Bu gerçekten taktir edilecek bir hizmetti bu saya de zemin de balçık hemen hemen kalmadı diyebiliriz.

Devlette devamlılık esasına göre bundan sonra gelen belediyelerde bir takım çalışmalar da bulundu. Karadeniz’den suların basılması da bunlara birer örnektir.

Bu yazıyı Eyüp Belediyesi’nin “Tarihten günümüze “Bir Masal Denizi Haliç” belgeseli…” izledikten sonra yazmaya karar verdim. Belgeseli izlediğinizde yaratılan algı Haliç’in temizlenmesi Recep Tayip Erdoğan tarafından yapıldığı ağlısı yaratılmıştır. Halbuki devlette devamlılık la yapılan hizmetler elbette vardır fakat bu projenin asıl Kahramanı Bedrettin Dalan’dır. Hakkı hakkı olana vermek gerektiğini düşünmekteyim.

Bunun yanı sıra AKP idaresinde Haliç’de sahil kenarın da yapılaşmalar yapılmış ve tam tersine gördüğümüz yeşil alanlar birer birer yok edilmektedir.

Bu gün yeşil alan olması beklenirken ABD’li bir firmaya AVM, eğlence merkezi olarak yapılan Vailand’ın bulunduğu alan Haliç’in balçıkları ile doldurulmuştur. Burasının büyük bir Bölge parkı olması ne büyük kazanç olurdu.

Feshane’de etkinlikler yapılsın diye etrafında ağaçlar ve çimlerle dolu alan otopark haline çevrilmiş ve İspark verilmiştir. Tüm Eyüplüler bilir ki burası Eyüp iskelesine kadar yeşil alan olarak kullanılıyordu.

Haliç Sosyal Tesisleri diye sahile bir bina yapılıp yeme içme yeri haline getirilmiştir. Yine Eyüp Hastanesinin oraya varlığı çok eskilerde varmış diye bir konak diktiler. Bu iki bina insanlarının sahil ile olan yürüyüş alanlarını da kapattı haliyle. Hele sütlüce tarafı Dalan zamanın da da tam el atılmamış dı o alan tamamen sahil neredeyse kafeler, vs şekilde sahil işgal edilmiş durumda.

Yazıyı bitirmeden bir not düşmek isterim. Bedrettin Dalan’ı belediye başkanlığından tanımış ve kişisel olarak sevmediğim bir yapısı vardır lakin hakkı haklısına vermek için bu yazıyı yazma ihtiyacı duydum. Ayrıca bu yazdıklarımın canlı şahitlerinden biri de hem mahalle arkadaşım, hem de Eyüp Lisesinden arkadaşım olan Eyüp Belediye Başkanı Remzi Aydındır. Umarım bu yazı sayın başkan’ın hafızasını tazeler. Belgeseli izlemek isteyen için link aşağıdadır.

http://vimeo.com/114762987

 

Fedai Çakır

19 Aralık 2014, İstanbul

 

HALİÇ’İN BUGÜNKÜ HALİNİ GÖRÜNTÜLERİ BANA AİT BİR KLİPTEN İSLEYİN…

EYÜP’TE BELEDİYE BAŞKANLIĞI YARIŞI

e1fa67_78c3623a881a4c54bb604de2599556f9

2014 Yerel seçimlerim de Mustafa Sarıgül’ün başkan açıklanmasıyla İstanbul’da CHP’nin var olan belediye başkanlığına ek olarak alacağı ilçeler olacağını söyledim.

Bunlardan Biri Beyoğlu diğeri ise benim doğup, büyüdüğüm ve oturduğum Eyüp’tü.

Şimdi gelin Eyüp’te neden CHP’nin kazanabileceğine bakalım.

2014 Yerel seçimlerde partiler Karadenizli aday çıkarma konusunda birbirleriyle yarışır vaziyetteler. Eyüp’te de bir Doğu Karadeniz ilinden olan Giresunlu Remzi Aydın ile Batı Karadeniz ilinden Kastamonulu H. Selami Çelebioğlu  çekişecek gibi.

Önce 2009 Yerel Seçimlerine bir göz atalım.

719 toplam sandık da 221.604 oy kullanacak seçmen bulunmaktadır. Bu Oyların 179.191 geçerli oy oranına göre belediye başkanı seçildi. Arada kaybolup giden 42.413 oy var.

Birde ilk üç partinin aldığı oylara bakalım.

Ak Parti adayı ve seçilen başkanı İsmail Kavuncu ile 66.650 oy almış, CHP ise Ali Galip Mamal adayı ile 57.902 oy almış ve MHP  ise adayı Özcan Pehlivanoğlu ile 24.416 oy almış. Bu üç partiye en yakın oy ise AK parti seçmeninden oy alabilecek olan SP dir ki oda 19.715 oy almıştır. (1)

Yukarıda ki veriler ışığında aradan geçen yılların ve olayların da etkisiyle Eyüp’te durum nedir?

Ak Parti Gezi olayları oy kaybı yaşıyor ve bunun paniği halindedir.

Eyüp’te geçen dönem belediye başkanlığını yürüten İsmail Kavuncu’nun başarısız olduğu halk tarafından görüldüğü gibi kendi partisi tarafından da görülmüş olmalı ki bu seçimler de aday gösterilmedi.

Kısaca başarısız bir belediyeciğin verdiği bir psikoloji ile AK parti Eyüp’te seçimlere katılacaktır.

Yeni aday Remzi Aydın Ak Partiyi yeniden başkanlık koltuğuna taşıyabilecek mi?

Belli ki Ak Parti yönetimi Eyüp’ü kazanmak için iyi bir strateji geliştirip hemşericiği öne çıkarmak adına olsa gerek Giresun’lu Remzi Aydın’ı aday göstermiş.

Peki bu hemşericilik ne kadar tutacaktır.

Hemşericiğin tutabilmesi için gösterilen adayının geçmişinde hemşericiği ön planda tutması gerekmektedir. Remzi Aydın’ın geçmişinde böyle bir hizmeti yoktur. Giresunlu olup’da  sırf hemşerim diye oy verecek olanların geçen dönem şu an ki Başkan İsmail Kavuncu’nun hukuk danışmanı olan Remzi Aydın’ın hemşericilik adına ne yaptığını sorgulayacağı kesindir. Başkanlık koltuğu kadar olmasa da hukuk danışmanlığı, başkana yakın adam olma durumu hizmet yapabilen için iyi bir fırsattır.

Her ne kadar hemşericilikten olmasa da, Remzi Aydın’ın doğup büyüdüğü semt olan Taşocağı’dan sahip çıkacaktır.

Ak partinin bu durumda kendi parti kimliği ile olan oyları ile başarıya gitmeye çalışacaktır.

Peki CHP’nin konumu bu seçimlerde başkanlık koltuğunu almaya yetecek mi?

CHP’nin oylarını artırıp Ak parti önüne geçebilmesi için aşması gereken çok önemli bir engeli bulunmaktadır.  24 bin oy alan MHP bu seçimler de tüm ülkede oyunu artırmaktadır. Eyüp’de ise seçim yarışına tüm partilerden önce başlayan bir MHP bulunmakta. “Yıldızlı günler geliyor” sloganıyla Kamil Yıldız’ı aday göstermiştir. Kamil Yıldız, Remzi Aydın gibi doğup büyüme Eyüp’ün çocuğudur. Babası Kerim Yıldız Eyüp’ün sevilen sayılan esnafıdır. Babasının yolundan giden Kamil Yıldız özellikle Eyüp merkez ve çevresinden ciddi manada diğer bütün partilerden oy çalacaktır. Kişiliği, halk adamı olması ve saygınlığı ile bunu başaracaktır. Başkanlık koltuğuna oturamasa da ciddi manada MHP’nin oy oranını artıracağı kesindir

Neye dayanarak CHP kazanacak o zaman.

Adaylar içerisinde ciddi manada sivil toplum örgütlerinde hizmet vermiş ve de kendini buna adamış bir başkan adayı var.  H. Selami Çelebioğlu  halen Kastamonu Dernekler Federasyonu başkanı, yıllarını dernekçiliğe ve hemşericiliğe vermiş biri.

Takım elbisenin içerisinde bakıldığında bir aristokrat görüntüsü olmasına rağmen halk adamı ve alçak görüşlü bir aday. Sanırım bu aristokrat görüntüsü biraz kilolu olmasına bağlamak lazım.

Rakiplerinin farkında onlarla nasıl mücadele edebilmenin yollarını sonuna kadar zorluyor. Muhtemelen yakın çalışma arkadaşlarından bir yada bir kaçı Giresunlu olacaktır.

Eyüp için değişik Ak parti taklidi olmayan projelerle yola çıkıyor ve bunları anlatmak için kapı kapı dolaşacaktır.

CHP’nin oylarının ülke genelinde arttığını da düşünürsek kazanabilmesi için bir neden yok gibi.

Arada 43 binlere varan oy kaybından kendi seçmenini ikna edip sandık başına götürebilirse, MHP’nin yükselişinden dolayı Ak Partiden oy alma kapasitesi yüksek olan Saadet Partisini Eyü’te iyi çalışır ise bu da CHP adayının işine yarayacaktır.
Bu arada Saadet partisinin adayı da baya oy alabilecek olan Celal Çoban.

Bir not düşmekte fayda var. Av. Remzi Aydın ile Eyüp Lisesinde beraber okuduk, Taşocagında beraber büyüdük, Kamil Yıldız ise çok ama çok yakın dostum. İki aday ile de dostluğum ve arkadaşlığım çok eskilere dayanmakta.

İlk kez Eyüp’te hangi aday kazanırsa kazansın kesin olan bir şey var ise o da Eyüp’ün kazanacağı. Tüm adaylara başarılar diliyorum.

Fedai Çakır

09.02.2014, Eyüp – İstanbul

 

Kaynak 1: http://secim.iha.com.tr/Bolgeler.aspx?il=34&ilce=0&belde=3420&parti=0&skod=1064&stip=7&s=29%20Mart%202009%20Belediye%20Se%C3%A7imi