Etiket arşivi: bayram

BAYRAM GELMİŞ NEYİME

e1fa67_a609e4b5ba3447a89fbdc4b062f94e8f

Bayram yaklaştığın da televizyon muhabirleri ellerine alırlar mikrofonu ve çoğu eften püften olan sokak röportajları yaparlar.

Muhabir sorar: “Eski bayramlar nasıldı?”

Genelde birbirine benzeyen cevaplar olur “Eski bayramlar diyerek başlayan cümleler. Bu gün bende kendimle röportaj yapayım dedim ve sordum kendime

– Eski bayramlar nasıldı?”

Eski bayramlar inanılarak geçirilen bayramlardı. Yani gösterişten uzak, dini bayramlar dinin emrettiği şekilde kullanır milli bayramlar ise gerektiği şekilde coşku ile.

İnsanlar saygılıydı, hoşgörülü ve sevgi dolu olurlardı en azından o günün bayramın hatırına bunları yapmaya gayret ederlerdi. Kimse kimseyi kırmamaya çalışırdı. Çalışırdı diyorum çünkü; Artık bayram da bile yol verdin vermedin kavgalarını yaşar olduk.

Küsler vardır birde hani yıl için de bir nedenden dolayı birbirine küsler. İşte bayramlar barış için bir fırsat olur, büyükler devreye girer barışın olmasını sağlarlardı yada küçük olan ben küçüğüm der el öpmeye gider barış yine sağlanırdı. Sağlanırdı diyorum eskiden bu kadar kin ve nefret sürdürülür değildi.

Mahallenin çocukları el öpmek için kapı kapı dolaşırlardı hiç kimse o çocukları horlamaz, azarlamaz kapıdan bağırarak kovmazdı.

Büyüklerin yada ailenin yanına gidilememişse içten üzüntüler yaşanır, gönül alınana kadar telefonlarla konuşulurdu. Konuşulurdu diyorum bayram tatilini bahane edip, büyükleri ziyaret edeceğine çogu hava olsun diye bir yerlere tatile giden ve büyüklerine çok sonra aaa biz “… şurada tatildeydik” diyerek hava atandan geçilmiyor artık.

Etrafımda bayramı bahane edip annesi babasının yanında tatillerini geçirmeyen çok insan gördüm, sonrada onları kaybettiğin de yalandan gözyaşları.

Benim annem babam Allah’ın rahmetine kavuşalı çok oldu, lakin annesi babası yaşayanlara sesleniyor. Vakit daha erken koş bayramı annen babanla yaşa doya doya hem de.

Cahit ZARİFOĞLU’un şu mısraları bu günümüzü ne de güzel anlatmış;

Eskiden sadece kışlar soğuktu. 
Şimdi ise,
İnsanlar soğuk,yürekler soğuk…

 

Fedai Çakır

13 Temmuz 2015, İstanbul

HİÇ EL ÖPMEDİM

e1fa67_7a9b7cd54602433199290f31dd7d9b61

Bu bayram hiç el öpmediğimi fark ettim.

Dört kardeşin en küçüğü olarak dünyaya geldim. Küçük olanlar bilir bayramlar da el öpmekten kusarsınız sürekli öpmeniz için uzanan eller olur.

Küçük olarak doğup da el öpmeden gına gelen ben, el öpmedim diye hayıflanacağım hiç aklıma gelmemişti.

Küçük doğuluyor ama küçük kalınmıyor, yaş ilerledikçe büyükleri birer birer kaybetmeye başlıyorsunuz. Bir bakmışsınız ki siz büyük olmuşsunuz.

Yapı itibarı ile büyümeye karşı olan yanım ile direniyorum adeta yaş almaya. Yeğenlerim abi diye hitap eder ve hiç elimi öpmezler. Hal böyle olunca ben hep el öpen olarak kalacağım sanırım.

Bu bayram sadece ağabeyime gidebildim o da zaten elini öptürmez. Biz abi kardeşten çok yakın iki dost arkadaş olarak büyüdük. Çocukluğumuzda öyle geçti halende öyleyiz.

Anne ve baba da hayatta olamayınca, amcalar dayılar da vefat edince el öpecek pek de kimse kalmıyor, bir de buna büyük şehrin yalnızlaşmış komşuluk ilişkileri eklenince el öpecek komşu da olmuyor.

Birkaç büyüğümü telefonla aradım ellerini öptüğümü söyledim ama gerçek el öpmenin yerini elbette tutmuyor.

Ne güzeldir aslında bilen için el öpmek, ne güzeldir aslında “El öpenin çok olsun evladım” diyen dudaklar.

Sol yanımın özlediği büyüklerim var benim, Ben bu bayram hiç el öpmedim/öpemedim…

Fedai Çakır

31 temmuz 2014, İstanbul