Yaşama küs olmak ama yaşamayı da yüksek enerji ile yaşamak, her şeye inat yaşamak, herkese, yaşanmışlara yaşanacaklara inat yaşamak…
Yaşam’a küs olmak demek;
- Oksijensiz bir şehirde ömür tüketmek demek,
- Trafikte saatler geçirmek demek,
- Saygıdan yoksun insanlara katlanmak demek,
- Sevmeyi ve sevilmeyen insanlarla bir arada olmaya çalışmak demek,
- İki yüzlü, dışı ayrı içi ayrı kötü insanlar ile yaşamak demek.
- Sürekli elektrik, su doğalgaz, telefon vs gelen faturaları ödemeye çalışmak demek,
- Ev kirası, okul harçı, çocuğun servis parasını karşılamaya çalışmak demek,
- Banka kredi borcu, kredi kartına her ay para yetiştirmek demek,
- Yaşayabilmek için Pazar, giyim kuşam ekmek parası kazanmak demek,
Kısaca yaşam’a küs olmak demek, üç kuruş içim ömür boyu mesai harcamak, sabah mesaiye gitmek akşam ise mesaiden gelmek demek.
Yaşamak demek;
- Herkese, her şeye rağmen mücadele edip onuruyla ölene kadar mücadele demek,
- Bir tutam sevgiyi çok görmelerine rağmen yinede karşılıksız sevmek demek,
- Sevgini belli etmekten ve korkmadan söyleyebilmek, belli etmek demek,
- Pis, ısırır hatalık bulaştırır, tüyü kaçar vs. demeden hayvanları sevmek, onları öpebilmek demek;
- Kadın, çocuk, büyük küçük demden bütün insanlara saygı göstermek demek,
Yaşamak demek, hayal kurup bir gün hayatın daha güzel olacağını düşünmek demek, yaşamın unut dediği anda yaşama umut ile sarılmak demek. Kısaca ben;
Yaşam’a küsüm, ama yaşama değil, her zorluğa her sevgisizliğe rağmen yaşamaya ise EVET.
Fedai Çakır
15 Kasım 2015, İstanbul