Etiket arşivi: FETÖ

HAYIR – EVET

bugun_referandum_olsa_ne_olur_evet_mi_hayir_mi_h36148_a1cad

Çok tartışılan bir ortamda anayasa değişikliğine giden Türkiye, kavga gürültü ile meclisten geçen Anayasa değişikliğini halk oylamasına (referanduma) götürmeye karar verdi. Halk evet mi? hayır mı? diyecek diye günler sayılıyor.

Elbette ki halkın verdiği karara saygılı olmak ve verdiği kararı doğru olduğunu kabul etmek gerekiyor. Hemen belirteyim ki halkın verdiği kararın sandığa şaibesiz olarak aktarılması önemli. Kaldı ki geçen seçimlerde FETÖ örgütünün yaptığı darbe ve bu örgütün Ülke üzerinde neler yapabildiğini bilmediğimiz bir ortamda Ankara Belediye seçimlerinin üzerinde ki kara bulutlar tam olarak aydınlanamamıştır.

Devlet kurumlarının içinde girmediği sızmadığı yer alan olmayan FETÖ örgütünün neden ise bir tek siyasilerin içine birde Yüksek seçim kurulu içine sızmadığına vatandaşların inancı yoktur. Başta siyasilerin içinde ki FETÖ örgütü mensuplarının temizlenmesi ve Yüksek seçim kurulunun da temiz olduğuna vatandaşın vicdanının inanması gerektiğine inanmaktayım.

Bir çok daha çelişkiler ve vicdanların rahatsız olduğu bir ortamda halk oylamasına gitmek ve bu oylamanın sonucunun evet yada hayır çıkmasının çok da manası yok gibidir.

Yukarıda yazdıklarımın doğruluğu yada yanlışlığının da pek önemi kalmadı her türlü referandum kararı alınmış ve oylama yapılacaktır. Benim de yazdıklarım tarihe bir not olarak kalacaktır.

Toplum olarak bir çok paranoya ürettiğimiz ve ayrışımların yaşadığı bu güzel ülkemiz de tek bir tez vardır ki oda bizleri ayrıştırıp birbirimize düşürmek isteyen iç ve dış etkenlerin olduğu.

Hal böyle iken daha referandum tarihi bile açıklanmamışken toplumun önünde bulunan milli değerlere sahip insanların bu ayrışmaları harlayacak videolar yapmalarına akıl sır erdiremiyorum. Tuzu kuru olan bu insanların topluma içine attığı ayrışma ateşi yangını başlatmıştır.

Milli değerlere sahip insanları siyasetten uzak durması (elbette kendi siyasi tercihi olabilir), her kesimden insanı temsil ettiğinin hassasiyetinde olması gerektiğinin altını bende çizeyim. Bütün topluma mal olmuş bu milli kişilerin şu an toplumun bir kısmının tepkisini kazanması ne onlara nede Türk toplumuna faydası var. Zararı var faydası yok inanın.

O kadar saçma sapan tartışmalara ve söylemlerle ilerliyoruz ki, bu kadar önemli bir kararı da toplum olarak saçma sapan söylemlere değil akıl ile, düşünme ile, hür iradeyle ve vicdan ile mukayese ederek karar verim oylamada EVET yada HAYIR diyelim.

Bir çok parti kuruldu, bir çok lider gelip geçti as olan Vatan ve milletimizin bölünmezliği.

HAYIR’lı Cumalar.

Fedai Çakır

26 Ocak 2016, İstanbul

CÜMLESİNDE KEDİ BESLEYEN İNSANLARI SEVİYORUM

kedi Chanel

Kedi seven / Kedi besleyen insanların ortak özelliklerinden bir kaçı bulundukları ortam da kedileri ile geçirdikleri tatlı anıları anlatmakla geçer. Nasıl kedisinin göğsüne başını koyup yattığını, sabah yüzünü yalayarak yada üstünde mıkır mıkr mıkırdayarak nasıl onu uyandırdığını, ben neredeysem orada diyerek kedisine olan hayranlıklarını anlatırlar.

Kedi besleyen biri cümlelerine  bu gün tepemdeydi, kapıların koltukların üstünden inmiyor benim yaramaz derken kedi beslemeyen insanların anlatacakları çok şeyleri yoktur aslında.

Torun yada çocukları olanları da anlatacak bir şeyleri olmayanlar kategorisine almamak lazım. Onlar nasıl kedici bir anne baba kedisini anlatıyorsa onlarda bebeklerini yada torunlarını anlatıyorlar. Tarafsız olarak kedi besleyen, bebeği torunları olanları incelerseniz sevgilerinin sonsuzluğuna ve anlatırken nasılda kendilerini kaptırdıklarını şahit olabilirsiniz.

Açıkçası ben bu kategoride olan insanlarla ahbaplık yapmayı onları dinlemeyi seviyorum. Yoksa bütün gün siyaset dinlemek zorunda kalacağım.

Siyaset dedim de;

Çevrem de geleceğe umutla bakan hiçbir genç görmez oldum, umutsuz gençlerimi? dinleyeyim.

Siyasilerden umutla bahseden yetişkinde de görmüyorum. (Fanatik siyasetçileri ayrı tutuyorum. Onlar için her daim her şey iyidir). Siyasilerden umudunu kaybetmiş yetişkinlerimi? dinleyecektim.

Irak ve Suriye’de, içerde doğuda terör örgütü ile şehirlerde de ise yapılabilecek yapılan eylemlerle savaşırken her şeyin güllük gülistanlıkmış gibi ülkenin diğer şehirlerinde yaşayan insanlarımı? dinleyecektim.

Her gün şehit haberleri gelirken, “polis, asker ölmek için para alıyor” düşüncesine sahip vicdan yoksunu insanlarımı? dinleyeceğim.

Bu konuları beğenmediyseniz birde şunları dinleyebilirisiniz / izleyebilirsiniz.

Hükümetten nemalanmak için  ortaya çıkan süslümanları.

Süslümanları gıcık olan sözde laikleri

Müslümanlıktan ve Laiklikten bi haber olan cahillikleri ile prim yapanları,

Hiç yaşamayı bilmeyip de bir ev bir arabayı zenginlik sanıp senin şunun var benim bunun var diyen görgüsüzleri,

İnandığı inancı, siyasi görüşü illa sana da inandırmaya çalışan dinlemeyi bilmeyen sadece konuşanları,

Bir zamanlar yakınlığı yada sempatizanlığı ile cemaatlere olan ilgisini gizlemek için FETÖ düşmanı kesilen sahtekarları,

Ben mi ne dinliyorum şu an.

Yurt dışında yaşayan bir ağabeyimizin kaç dairesi olduğunu.

Haklıyım değil mi?  Cümlesinde KEDİ besleyen insanları sevmekte.

 

Fedai çakır

20 Ekim 2016, İstanbul

 

SAGANAK YAĞAN YAĞMUR İLE SAÇAĞIN ALTINA KAÇAN İNSANLAR

KARS'TA SAĞANAK YAĞMUR CADDELERİ SULAR ALTINDA BIRAKTI

Sağanak yağmur yağarken illa bir sokakta yakalanmışlığınız vardır. Bir evin, bir dükkanın saçağının altına sığınırız hemencecik. O an yolda kim varsa oda o saçağın altına kaçar. Bir iki derken bazen saçağın altının uygunluğu, büyüklüğüne göre 5-10 kişi oluveririz. Biraz ilerde ki saçağın altında da vardır 3-5 kişi biraz daha ilerdekinin de de.

Saçağın altına kaçarken insanlar birbirlerinin cinsiyetine, ırkına, dinine diline bakmadan sadece yağan sağanak yağmurdan kaçmak için bir araya gelirler.

Saçağın altı bazen bir asansör’de olduğu gibi sessizlik hakimdir, bazen de oflamaların yükseldiği, bazen de sohbetlerin oluştuğu bir alana dönüşüverir.

Ama bütün bu bir arada toplanmaların ve yaşananların tek bir sebebi vardır oda gökten bardaktan boşalırcasına yağan yağmurdur.

15 Temmuz gecesi gökten yağan sağanak yağmur etkisi yaratan bir olay olmuştur. Gülen Cemaati ((FETÖ/PDY) Fethullahçı Terör Örgütü ve Paralel Devlet yapılanması) yıllardır devletin içinde sanki bulutların içinde biriken su tanecikleri gibi birikmiş halkın üstüne kabus gibi; Kan, şiddet ve ölüm olarak sağanak şekilde yağmıştır.

FETÖ yağmuru ile aynı saçağın altına toplandı insanlar  birbirinin cinsiyetine, ırkına, dinine ve diline bakmadan.

Aslında demem odur ki yağmur durması yada azalması ile saçağın altından çıkar insanlar birer birer ve koşar adımlarla kaçarcasına uzaklaşır o saçağın altında ki birlik ve beraberlikten.

Siyasi parti liderleri de 7 Ağustos’ta ülke genelin de yapılan demokrasi mitinginde aynı saçağın altına girdiler. Siyaset yapmadan, görüş, fikir ayrımı yapmadan herkesin orada toplanmasına neden olan belaya karşı ortak duruş göstermek için.

Halk olarak, siyasiler olarak bizlere düşen ise; yağmur ile oluşan seli, sökülen mazgalları, sökülen kaldırım taşlarını, su basan evleri dükkanları unutmamak.

Yağmur azaldı, saçağın altından çıkacaktır birer birer siyasiler.

Nazım Hikmet yazmış bu günü geçmişten / geleceğe ;

“Ölenler

dövüşerek öldüler;

güneşe gömüldüler.

Vaktimiz yok onların matemini tutmaya!”

 

Fedai Çakır

8 Ağustos 2016, İstanbul