Etiket arşivi: Bodrum

İNSAN OLAN ….

e1fa67_b247a693ca3a4a2a906c6454bb5a337b

Çoğu zaman hepimizin kullandığı mısralardır “İnsan olan…”

İnsan olan yaşamaya çalışan her canlıya yaşam hakkı verir, İnsan olan ihtiyacı olmayan fazlalık olsun diye avlanmaz, İnsan olan evinin bahçesinin önünü temiz tutar, İnsan olan vefalı, hal hatır bilir, İnsan olan düşmüşe zorda olana yardım eder, İnsan olan banane aman be demez, İnsan olan vicdanlıdır, İnsan olan…. Devam eder gider. Peki İnsan mıyız?, İnsan mısın?

Bafra’da bana eşlik eden sevgili ağabeyim Haydar Aksu heyecan ile çok beğendiği Altınkaya Barajının kenarında iki yere götürdü. Pet şişeleri ve çöpler ile kaplanmıştı her yer. Bu gün köpeklerimiz Bal ile Betty’i her zaman ki gibi parka götürdük ve her yer pet şişeleri ve çöplerle kaplıydı. Parkta olan çöpleri şişerli toplayıp hemen yanında olan çöp kutusuna attık ama baraj yanında olan o güzelim yerdekilere ulaşmamız mümkün değildi. İnsan olan inadına çöpleri aşağıya doğru fırlatmış sanki orada yok olacak oraya atınca çöp atmıyor psikolojisiyle fırlatmışta fırlatmış. Tabi biz İnsan olmayanlar onları toplayıp bir çöp konteynırına atamadık.

İnsan olmaktan utandığım İnsanlık sizde kalsın dediğim bir andı o anlar. Sevgili ağabeylerim Haydar Aksu, Burhan Apaydın ve Yeliz Ateş arkadaşımın da o an insanlığımızı sorguladığını hisseder gibi oldu.

Büyük şehirlerde devlete vergi veriyorum, banane çöpü de toplasın diyen bir garip anlayışının var olduğunu umursamazca her yere çöp atan insanları varlığını keşfedeli baya oluyor. Lakin ıssız bucaksız ıssız topraklarda da bu umursamazca tavırları güden insanları da görünce anladım ki bu konu içimizde toplumun her kesimine yayılmış bir kansermiş.

Bundan birkaç yıl önce Şile sahiline denizin attığı çöplerin çeşitliliğini ve çokluğunu fotoğraflayıp birde köşem de yazmıştım. Denizlere atılan her çöp sizlere geri gelecek diye.

Özellikle Karadeniz illerini lağım arıtma, çöp ayrıştırma konusunda sınıfta uzun zamandır kaldığını biliyorum. Karasular ve deniz bundan fazlasıyla nasibini alıyor. Güzel diye gittiğimiz sahil olsun, baraj kenarı olsun, piknik alanı olsun yada inanın otoban kenarı olsun çöp çöp.

Hele yazlık alanlar Datça, Fethiye, bodrum vs. Sahil bildiğin kumsallar çöp.

İnsan olan bu çöpleri oralara atmaz hele atıyorsa ulaşılmaz yere doğru hiç fırlatmaz. Şimdi söylüyorum arkadaş ya siz İnsan değilsiniz, yada ben/benim gibi düşünenler insan değil.

Utanıyorum sizlerle aynı oksijeni solumaktan, utanıyorum aynı ülkenin insanı olmaktan. Utanç kaynağısınız bunları atan sizler utanç kaynağı.

Sakın görünüşe aldanma!
Görünüşte herkes insandır...” (L.ARAGON)

Fedai Çakır

27 Temmuz 2015, İstanbul

Ünlü Çocukların Ünsüz Babası: MUĞLA

e1fa67_f0bec04480f846e59949f047f5c7b8b3

Bazı iller vardır ilçeleri kendinden ünlü… Ben o şehirleri, ünlü babanın ünsüz çocuğuna benzetirim hep…

İşte böyle bir şehirdir Muğla…

Ünlü ilçeleri hep önde: Bodrum, Fethiye, Marmaris, Datça… Anket yapsanız bilinirlik anlamında, bu ilçeler daha çok oy alacaktır.
Muğla, ünlü çocukları olan bir aile büyüğüdür benim gözümde…

2009 yılında helikopter ve uçakla Muğla semalarında bir çekim yapmıştı yakın dostum fotoğraf sanatçısı Abdullah Kırbaş.

Fotoğrafları önceden gören şanslı insanlardan biriydim… Bu fotoğrafların kesinlikle sergilenmesi gerektiğini düşünmüştüm. Hatta Beşiktaş Belediyesi’nden sergi alanını rica etmiştim ve bu talebim de karşılanmıştı. Fakat diğer masraflar için sponsor bulamadığımız için öylece kalmıştı.

 

Bugün, benim de sergilenmesini istediğim bu fotoğraflar, “Kuş Bakışı Muğla” adı altında Cağaloğlu’ndaki basın müzesinin 2. katında sergilenmeye başladı.

Özellikle görülmesi gereken birkaç fotoğrafı sizlerle paylaşmadan edemeyeceğim.

Bodrum müzesindeki Romalı asker heykellerinden esinlenerek dana derisinden el yapımı sandalet yapan Bodrumlu Ali Güven fotoğrafı,

MÖ 540’da inşa edilen Delphi’deki hazine binasının arasında bulunduğu, 20 bin kişilik bir tiyatro ve 5 bin kişilik bir odeonun yer aldığı Knidos’un şarap, kültür ve sanat merkezinin kuş bakışı Datça Knidos fotoğrafı,

Yine Datça yarımadası Uzundere, Bükçeğiz Koyu fotoğrafı,

Issız ormanlarla kaplı, yolu izi olmayan bir koya yolculuk ediyorsunuz: Fethiye Göcek Adası fotoğrafı…

Marmaris İngiliz Limanı fotoğrafına bakınca, muhteşem güzellik içerisindeki irili ufaklı koyların içerisinde kaybolası geliyor insanın…

 

Fethiye Kayaköy fotoğrafının bende bıraktığı ilk izlenim; Tanrı gökten taşlar atmış – ama bunlar yontulmuş taş – ve oraya taştan bir cennet yapmış.

Abdullah Kırbaş’ın açılış konuşmasından anladığım, 48’den fazla fotoğraf sergilendiği… En çok etkileyenleri sizinle paylaştım; gidip gördüğünüzde sizi de etkileyecek, içine alıp götürecek fotoğraflar olacaktır…

Yazılarımda isim yazmayı, teşekkür etmeyi pek sevmem. Ama burada özellikle Muğla Valisi Fatih Şahin’e teşekkür etmek gerekiyor, çünkü bu sergi Valiliğin himayesinde açılmış. Bir de sergilenen fotoğrafların basılı olduğu ve açılıştaki konuklara hediye edilen kitap basılmış, ben de muhteşem görüntülere sahip bu kitaba sahip olduğum için şanslıyım…

Sergiye destek verenlerden de bahsetmek gerekirse; Muğlalılar ve bizim gibi Muğlalıları sevenler oradaydı. Muğla Belediye Başkanı Osman Gürün, İstanbul’daki Muğla İl ve İlçeleri Kültür ve Tanıtım Derneği Başkanı Serter Karataban ve yönetimi, Muğla milletvekilleri Prof. Dr. Yüksel Özden, Ali Boğa, İstanbul Vali Yardımcısı Ahmet Deniz, bir de beni kırmayıp bana eşlik eden Trabzon Dernekler Federasyonu Başkanı Haydar Dulkadiroğlu sergiye destek verenler arasındaydı.

Sergi, 24 Şubat’a kadar gidip görülebilir.